İçimde poyraz ve fırtınalar
İçimde hoyrat dalgalar
Alabora dilek gemilerim
Kıskanır heybetli okyanuslar
Suskun Cümlelerin Kağıda Dökülmesi
Değişik ruh halinde yazılmış şiirler
İçimde poyraz ve fırtınalar
İçimde hoyrat dalgalar
Alabora dilek gemilerim
Kıskanır heybetli okyanuslar
Ölçüp biçiyorum bu gece yine,
Mezuram yok ama hayat şeridim…
Tartım yok ama elimde kadehim…
Ağırlığınca degil, kederince şarabım.
O zaman Aykut Efendi Sabahların eli kulağında, tezdir vakti İnsan insandan olmaya, insan insanla ola ki Yanlızlık kainata mahsus, geceler gölgesi
Sustum içime gömdüğümce
Dayandım gücüm yettiğince
Olmadı gönülden geçtiğince
Yaş otuz dört, olsun be dünya
ekonomi batmış, bitmek bilmez krizde açlık var nefeste, borçlar binmiş enseye yetimin hakkı, acaba kimin cebinde banane olum? benim keyfim yerinde(!) ev sahibi soruyor,…
İyi ki doğdum doğmasına da
Otuz dört olmuşum hangi ara
Daha dün dört idim şen şakrak
Bugün dördünde kızım, nazardan ırak
Ne kadar acizsin insanoğlu
Böbürlendiğin zekana
Kurduğun onca medeniyete
Yazdığın destanlara
Uydurduğun mitlere rağmen
Ne kadar da acizsin.
Uzun zaman oldu kimseden kazık yemeyeli
Çünkü güvenmem kimseye, çok oldu öğreneli
Boşuna dememiş atalar, çiğ süt insanın emdiği
Attığımız her adımda bastığımız çamur
Doldu dertler kadehi çalan beste mahur
Ya kapat gözünü git ya da korkuyorsan dur
İnkar etsen de yaradanı tek sığınağın O’dur
Geçmişimdi ama şimdiydi
Başlamamıştı ama bitmişti
Çok eskimişti ama yeniydi
Otuz yaşında ama bebekti